Geleneksel

1978 yılında Eskişehir'de doğan Ayhan ÇELİK, 2000 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü'nden Resim-İş Öğretmenliği, Grafik anasanat alanından mezun olmuştur. Dijital ve geleneksel sanatın birçok alanında sektörel ve kişisel deneyime sahip olan sanatçı, öğrenme ve gelişimin sürekliliğine inanmaktadır. Belirli bir tarz veya teknikte sıkışıp kalmadan, dijital ve geleneksel disiplinlerde özgün eserler üretmektedir. Dijital araçları kullanma ve farklı disiplinlerde çalışma konusunda ilgili olan sanatçı, üretimde kullanılan araçların veya tekniklerin öncelikli öneme sahip olduğuna inanmamaktadır. Sanatçı, bazen dekoratif eserler üretirken, bazen bir kavramın veya düşüncenin görsel yansımasını hedefler. Konu ve teknik kısıtlamaların yüceltilmesine karşı çıkar ve sanatçının üretimlerinde özgür olması gerektiğini savunur. Sanatçı, birbirinden farklılaşan seriler oluşturmayı amaçlayarak 7 eserle sınırladığı serilerinde yeni üsluplar, tarzlar ve teknikler kullanmaya gayret eder. Ona göre, her yeni seri yeni bir dönüşümü temsil eder. Sanatçı, ileriki yüzyıllarda 2. Rönesans olarak adlandırılacak olan döneminin başında olduğumuza inanır ve bu dönemden sonra sanatın tanımının yeniden yazılacağı kanısındadır.

Katıldığı yarışmalardan bazıları şunlardır:

11. Ankara Film Festivali Afiş Tasarımı Yarışması'nda 3. ödülü

Eskişehir Lüle Taşı Tasarım Yarışması'nda sergileme ödülü.

Katıldığı sergiler ve fuarlar ise şunlardır:

Ben Atatürk Karma Sergisi 1997.

Art Contact İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı 2022.

Küçük İşler" Karma Sergi, Büyükşehir Sanat Merkezi, Eskişehir 2016.

4. Uluslararası Fabrikart Çağdaş Sanatlar Festivali 2009"

SERİLER

BUĞDAY TARLALARI

Bu seride sanatçı, geometrik formlar ve düz renklerle özgün bir tarz yakalamayı amaçlayarak buğday tarlası manzaralarını resmeder. Eserler kendi içlerinde de farklılık göstermektedir. Perspektif ve sembolik göndermeler, seriyi oluşturan eserlerin bazılarında görülebilir. Bu seri, uzanabileceği ufuklara bir göz kırpma niteliği taşısa da, serinin bütünlüğünü bozacak boyutta değildir. Merkezde duran amaç, hem form, hem renk, hem de ifade açısından sadeliktir.